Ana vatanı Meksika ve Orta Amerika olan diken kabağı ülkemizde özellikle Akdeniz Bölgesi’nde yaygındır ve Rodos kabağı ve şayot (chayote), Xu xu gibi isimlerle de anılır. Bilimsel adı Sechium edule olan kabakgiller sebzesi armudi şekli ve rengiyle avokadoya çok benzediği gibi dikensiz de olabiliyormuş. Lezzetinin yanı sıra besin değeri açısından da önemli. Netten detaylı okursunuz ama potasyum ve B komplex vitaminleri açısından çok zengin. Kansızlık, kolestrol, tansiyon gibi hastalıklara iyi geldiği söyleniyor. Yüksek lif ve düşük kalori içeren dikenli kabağı, bulursanız alıp denemenizi tavsiye ederim. Senede birkaç defa enginar gibi şifa niyetine yenmeli bence.
Dikenli kabağı (Rodos kabağını) ilk kez denedim. Şu anda tam mevsimi ama her yerde bulmak biraz zor. Ben seyyar olarak mandalina satan bir yerden aldım. Kasa içinde 10-15 tane kadar vardı. Üç tanesini on liraya aldım. Üzerindeki dikenleri ile biraz göz korkutuyor. Açıkcası nasıl temizlerim diye korkmadım değil, ama çok zorlanmadan hallettim. Üzerindeki dikenler sert, ama kaktüs gibi elleyince elinize (ya da tuttuğunuz beze) yapışmıyor, yani kabuğundan ayrılmıyor. Bu büyük kolaylık. Mutfak havlusunu dört kat yapın ve tutun altından bir parça kesip düzleştirin. Ayni şekilde üstünden de o şekilde kesin. Sonra kabak soyacağı ile kabak gibi soyun. Kolay soyuluyor, zorlamıyor. İçinde taze erik çekirdeği gibi çekirdek var. Bıçakla kolayca alınıyor (aşağıda fotoğrafllı paylaştım). Soyma kısmını anlattıktan sonra tadına geçeyim. Aynı yeşil kabak gibi öyle bir kokusu yok. Çiğ olarak yenebildiği gibi her türlü pişirilir. Ben yoğurtlu mezeleri çok sevdiğim için bir tanesini kabak tarator (yoğurtlu kabak) gibi pişirdim, tarif olarakta onu paylaştım. Çok lezzetli oldu. Kalan dikenli kabaklardan bir tanesinin yarısını rendeleyip salataya ekledim, kalan yarısıyla da cacık yaptım. Son bir taneyle de zeytinyağlı yemeğini pişirdim, çok lezzetli oldu. Bulursanız mutlaka alıp deneyin derim. Şimdiden afiyet olsun.