En çok sevdiğimiz hali olan közlenmiş şekilde hazırlarsak içindeki şeker miktarı artıyor, haşlayarak yersek içindeki şeker oranı da azalıyormuş. Ama benim için hiç farketmez, her şekilde bolca tüketirim. Kendimi bildim bileli, kış aylarının en sevdiğim meyvelerinden biri kestanedir. Salata, pilav ve pastalarda çok sık kullandığım kestaneyi, en lezzetli kış sebzeleriyle bir arada çorba olarak hazırlayıp, yemeyi de çok severim. Yumuşacık, kremamsı bir dokuya sahip kestaneli sebze çorbası tarifine geçmeden önce, bu harika kış meyvesiyle ilgili kısacık bir bilgiyi de paylaşmak istedim.
Kestane, doğada tamamen doğal şartlar altında yetiştirilen, tarımsal ilaç, suni gübre kullanılmayan nadir tarım ürünlerinden biri. Ayrıca başta nişasta ve çeşitli şekerler olmak üzere iyi kalitede sindirilebilen lifli maddeler, protein, düşük oranda yağ, çeşitli mineral maddeler ile doyurucu özelliğine paralel olarak insanların beslenmesine katkı sağlayan bir çok besin öğesine sahip. İşte bütün bu özelliklerinden dolayı; ilk zamanlarda Alp yöresinde yaşayan insanların 4–6 aylarını kestane ağırlıklı beslenme ile geçirdiklerinden dolayı, o zamanlarda kestane meyvesi fakirin ekmeği, ya da ekmek ağacı olarak tanımlanmaktaymış...
Bu kadar anlattıktan sonra güzel bir kestaneli tarif daha yayınlanmak için sırasını bekliyor. Bence; bu harika meyve, farklı şekillerde hazırlanarak daha çok tüketilmeyi hakediyor sanırım. Afiyet olsun.