Mutfakta işimi kolaylaştıran aletlere bayılırım. Bilirsiniz hamur işlerinde unu havalandırmak çok önemlidir. Unutmayın, güzel elenmiş un; kekleri, pandispanyaları daha kabarık yapar. Bunun içinde bu işin uzmanları en az üç kere elenmesini tavsiye ederler. Özellikle beyaz melek keki gibi çok kabarık kekler yaparken.
Şu saksıların şirinliğine bakın. IKEA yine yaptı yapacağını, beni yine yoldan çıkardı. Bu yeni trend saksılar, tam da pembe domateslerim için "saksı, saksı" diye etrafta dolanırken karşıma çıkıverdiler. Hem şirin, hem hafif, hem şık, hem de çok kullanışlılar. Bir kere toprak içinde hava alıyor ki, bu çiçekler için çok önemli. Sonra balkonda çok şık duruyorlar. O plastik saksılarla mukayese bile edilemezler. Gelelim can alıcı noktaya, ekeceğiniz bitkinin boyu kısa ise katlayın küçülsün, yok bol toprakta yetişecek bir bitki ise içinde rahat rahat salınsın. Bitkimiz öldü (allah korusun), ya da mevsimi geçti ne yapıyoruz, toprağını boşaltıp, yıkayıp, katlayıp doğru dolaba... Gerektiğinde çıkar kullan. İnsan bir saksıdan daha ne bekler ki....
Kocaeli'ne bağlı küçük bir belde konumunda olmasına karşın keşfedecek çokşey var aşıklar yöresi Maşukiye’de. İstanbul’a bir-birbuçuk saat uzaklıkta, temiz havası, yoğun bitki örtüsü, şelaleleri ve orman içinden gelen Aygır Deresi’nin aktığı şahane bir vadi. Maşukiye’ye yaklaşırken onu eteklerinin altına alan zirvesi hala karla kaplı Kartepe insana bahar ve kışı bir arada yaşatıyor. Son olarak bundan 6-7 yıl önce gittiğimiz Maşukiye’ye bu kez İzmit’te askerliğini yapan oğlumuza ziyaretimiz vesile oldu. Dere üzerine kurulu masalarda su sesleri ile yemeğimizi yerken hem askerimizi görmenin hem de eski anılarımızı tazelemenin keyfini çıkardık. Yemyeşil ağaçların üstünde çeşit çeşit cıvıldaşan kuşlar, daha bir saat once İstanbul’un o yoğun trafiğinde olduğunuzu unutturuveriyorlar.
