Ne kadar da güzeller değil mi? Bir apartmanın yedinci katında ki, bir balkonda büyüyorlar. Yani benim balkonumda. Bunlar benim kıymetli nazlı pembe domateslerim. Onlara bakarken kendimle gurur duyuyorum. Çünkü ilk defa denememin yanısıra, yaklaşık üç buçuk aylık emeğim ve sabrım, karşımda serpilmiş güzel kızlar olarak duruyorlar... Yapraklarına dokunduğumda içime işleyen mis gibi kokuları da cabası... Bunu ancak yetiştirenler anlar diyeyim, sizleri de biraz daha özendirmiş olayım. Şu anda ailemizin yeni gözbebeği onlar. Onların uzun, heyecanlı ve insana sabretmesini öğreten hikayesi bir küçüçük tohum tanesiyle başlıyor...
Onları sevgili PDA'cıların tohum dağıtım toplantısında alıp eve geldiğimde içimde büyük bir sevinç, aynı zamanda da korku vardı. Emanet aldığım bu tohumları önce fide, sonra da güzel bir pembe domates haline getirebilecek miydim? Doğal ortamda ve toprakta, kimyasal ilaç kullanmadan büyütüp, domateslerinden yeni tohumlar alıp, çoğalmalarına yardımcı olabilecek miydim? İşte bu duygularla Mart ayında, tam ay büyümeye başlarken (çabuk büyüyüp gelişsinler diye) bir tohum tanesi olarak ekildiler. Sonra çimlendiler... Birkaç yaprak olunca şaşırdılar, yani şaşırtıldılar. Bütün bunları yaparken ben de şaşırmaya gayret ediyordum. Devamlı bir mail trafiği, "benim ki 3 yaprak oldu", "ben şaşırttım", "benimkilere birşey oldu ne yapayım?". Bir de bütün canlılar gibi onlarında kalsiyuma ihtiyacı vardı. Bu pembe kızlarda bizim gibi süte bayılıyorlar... Dedim ya aynı evde yeni doğmuş bir bebek gibiler..."Sütü ne kadar suyla karıştırıp verecektik", "yağlı mı, yok sa yarım yağlı mı olacaktı" soruları bir ara hayatımızın en önemli parçasıydı. Deneyimli arkadaşlarımız hiç bıkıp usanmadan bize cevap yazdılar... Ne yalan söyleyeyim, ben iki çocuk büyüttüm, bu kadar evham, ihtimam göstermedim... İşte pembe domates sevgisi böyle birşey.
Kocaman insanlar onca işin gücün arasında ormana gidip doğal toprak taşıyor; mail trafiğinde, evde hazırlanan doğal ilaç tarifleri uçuşuyor. Aylar süren özel bakımla büyüdüler, serpildiler. Hergün sevilerek, konuşarak, su istiyorsa sulayarak, yeni toprak ilavesi yapılarak, her bir yaprağı tek tek okşanarak. Şimdi üstünde çiçekleriyle süslü kızlara döndüler. Hele bir de o muhteşem çiçekler, meyveye dönüşürse değmeyin keyfime. İşte pembelerimin son halleri böyle... Benim son hallerim mi? Balkonumda onların yanında... Arada yapraklarına dokunup kokularını içime çekerek. Elimde yulaflı içeceğim, size bu okuduğunuz yazıyı yazıyorum... İlk meyvenin çıkacağı anı bekleyerek. Söz ilk müjde önce PDA'daki arkadaşlarıma ki, bu vesile ile onlara bana da böyle bir imkan sağladıkları için kucak dolusu sevgilerimi iletirken; ikinci müjde size...
Haziran 2009
Yorumlar
ben de bu tohumlardan edinmek istiyorum. bana yardımcı olabilirmisiniz .
Bir gün bahçeli evim olunca gerekli tüm ortamı sağlayıp,yetişt irebileceğim ne varsa yetiştirmek hayalimle idare ediyorum.
Ben bu pembe domateslerle ilk defa, gecen seneki Turkiye tatilimde Bodrum yalikavak'ta tanistim. Pazarda ilk gordugumde gerek renkleri, gerek sekilleri ve de gerek se fiyatlarinin digerlerine gore 3 kati olusu nedeni ile onlara pek sicak bakmamistim!.. Taaa ki bir sabah komsum kahvaltida bana denemem icin bir tane verene kadar... Ondan sonra vazgecilmezleri m arasina girdiler. Ne yazik ki ben yurt disinda yasiyorum. Burada senede 3 aya yakin oldukca sicak bir yaz yasiyoruz ve ben bahcamda her sene cok farkli turlerde domates yetistiriyorum. Biraz once sizin blogunuzdan aldigim linkten "PDA" ya da yazdigim gibi ben bu guzelleri de bahcemde yetistirmek isterim ama bu ulkeye tohum sokmak yasak!...Acaba buradan ulasabilecegim bir adres varmi diye sordum PDA ya simdi sabirsizlikla yanitlarin bekliyorum...
Size bu linki verdiginiz ve bizleri de bundan haberdar ettiginiz icin tesekkur etmek istedim.
Iyi gunler...
Asuman
Sevgiler....
Ben de bu domateslerden istiyorum yaaaa
Çok sevdiğim bir arkadaşımın eşi pembe domaset fidelemiş.
Tohumlar belki çıkmaz diye çok miktarda tohum ekmiş.
Hepside tutmuş. Sağolsun aklına gelmiş bize de getirdi.
Çok sevindim. Çünkü annemlerin 2-3 dönüm kadar bir bahçeleri var. Bu pembe domatesleri orada yetiştirebiliri m diye düşündüm.
Bir de arkadaşım okadar çok anlattı ki bu pembe domatesleri, ben de aynı heyecanla annemlere anlattım bu domatesler işte söyle işte böyle diyee. :)
Şimdi annem bahçesindeki bütün fideleri bıraktı bu 5-6 fide olan pembe domadeslere odaklandı.
Bütün gün onlarla ilgileniyor.
Sabırsızlıkla ağustos ayını bekliyoruz.
Bu arada sitenizi çok beğendim.
Sevgiyle kalın
RSS beslemesi, bu iletideki yorumlar için