"Çıtır çıtır sıcacık simidi kim sevmez?" diyeceğim ama, ben neredeyse 40 yaşından sonra simit yemeye başladım. (Eminim aramızda benim gibiler çoktur.) Tadını alınca da ne kaçırdığımı anladım. Ülkece en sevdiğimiz yiyeceklerin başında gelen simitin, sokak simidi ve pastane simidi olarak farklı lezzette olanları var. Benim tercihim sokak simidi. Bir de kof kof değil de, dolu dolu tok halini çok seviyorum. O yüzden evde yaptığım zaman içine mutlaka sarı buğday unu eklerim. Yıllardır da, simidi çok seven bir arkadaşımdan öğrendiğim gibi aynı tarifle yaparım. Hem lezzeti, hem dokusu çok farkediyor denemenizi tavsiye ederim. Sıcacık bir simit, yanında beyaz peynir ve çay üçlemesi ile tadından yenmez. Ama ikiye bölüp, arasına bolca kaşar peyniri ekleyerek, fırında peynir eriyene kadar ısıtınca benim için ziyafet yemeğine bedel olur. O kadar çok simit tarifi ki var ki, o yüzden yazma gereği duymamıştım hiç. Ama simit fiyatları bu kadar artınca denemek isteyenler için blogda da olsun istedim. Artık hazır simit almak yok, sıcacık gevrecik simidleri kendimiz yapıyoruz. Şimdiden afiyet olsun.