Seyahat ettiğim yerlerde en çok pazar yerlerini gezmeyi severim. Yakın köylerden gelen çiftçilerin, sabah erkenden toplayıp, pazara getirdikleri sebze ve meyvelere dayanamam. Milas pazarı da en sevdiğim pazarlardan biri. Daha sabah toplanmış kökleri üzerinde yeşillikler, bahçelerde ki ağaçlardan toplanan az ama tazecik meyveler. Kimi sandıklar üstünde, kimi yerlere serilen örtülerin üzerinde sergilenir. Kiminin önünde iki kutu tazecik dut, bir şişe pekmez, kiminde de ev yapımı tarhana, taze lor peyniri... Bahçesinde o sabah ne varsa toplayıp getirmiş, o yorulmak bilmez teyzelerle konuşmaya da, onlardan yeni tarifler öğrenmeye de bayılırım. Hal böyle olunca da, tatil dönüşü doğal olarak, arabanın arka koltuğu pazardan aldığım sebze ve meyvelerle, ev yapımı yiyeceklerle dolar. Hiç üşenmem, onları önce uzun araba yolculuğuna hazırlar, gelince de keyifle buzdolabına yerleştiririm. Milas pazarı epeyce büyük bir pazar. Hem açık, hem de kapalı bölümü var. Balıkçıların olduğu bir taraf ve her pazarda olduğu gibi tekstil ve mefruşat bölümü. O taraflara yolunuz düştüğünde; hafif bulutlu, ya da çok sıcak olmayan bir günde, siz de bu güzel pazarın veMilas'ın güzeltarihi binalarının vekocamanağaçlarla bezenmiş sokaklarınınkeyfini çıkarın...