Bir tahıl düşünün ki, görünüş olarak bulgura ya da çok küçük bir mercimek tanesine benziyor. Kinoa et kadar proteinli ve vücutta sütten daha iyi kullanılabilen yüksek miktarda kalsiyuma sahip. Çok fazla lif oranına sahip olduğu gibi, gluten içermediği söyleniyor (gluten şikayeti olanların kullanmadan önce yine de doktoruna danışmasını tavsiye ederim). Kolestrol içermeyen kinoa,yağdan fakir, kolay sindirimi  sayesinde bebekler ve çocuklar için de çok besleyici bir tahıl.
Bugün sizlerle, sevgili Megi sayesinde tanıştığım kinoa (quinoa) ile tanıştırmak ve onunla hazırladığım güzel bir salatayı paylaşmak istedim.

Adı hepimize yabancı gelse de, faydalarını okuduğunuz zaman neden daha önce denemediğinize inanın üzüleceksiniz. Kinoa, İnka'ların 'tahıl ana'adını verdikleri mükemmel bir tahıl. Günümüzde hala Orta ve Güney Amerika halkının çok kullandığı bir besin. Ayrıca piştikten sonra, etrafında oluşan beyaz fırfıra benzer çizgili görüntüsü ile çok sevimli. Bir de, yerken ağzınızda patlayan kesecikler varmış gibi çıkardığı çıtırtıyı da eminim çok seveceksiniz. Nasıl ve nerede kullanırım derseniz...

İnkalardan günümüze kadar gelen bu mükemmel tahılı (quinoa) Aktüel Dergisi'nden Necla Bayraktar detaylı bir şekilde haber yaptı. Kinoayı bazen sabahları musli olarak, bazen dolmalarda, bazen kurabiyelerimde, arada pilav olarak, çoğu zaman da salatalarımda, kısacası sağlıklı beslenmeyi ilke edinmiş biri olarak çok sık ve çok severek kullanırım. Faydaları ve besin değeri sayılamayacak kadar çok olan kinoanın tanıtım haberinin bir parçası olmak benim için çok değerli. Habere beni de dahil ettiği için Necla Hanım'a çok teşekkür ederim. Kinoayı şimdiye kadar denemediyseniz, aileniz ve kendi sağlığınız için bir kere olsun denemenizi tavsiye ederek şimdi tam zamanı diyorum...

İlk deneme için çok seveceğinizi tahmin ettiğim "kinoalı (quinoa) kısır" tarifim...
Ya da kinoalı (quinoa) ve köfteli pazı çorbası...