Feribotla Bozcaada'ya yaklaşırken, önce kuru boz bir manzara karşılar sizi. Yanınızdakilere çaktırmadan içinizden bir üfff!... çeker, pek beğenmezsiniz... Sonra feribot biraz daha yaklaşmaya kale, iskele ve o küçük restoranlar görünmeye başlayınca hafiften gülümsemeye başlarsınız. Feribottan indiğinizde Bozcaada, rüzgarıyla sizi sarıp sarmalayınca, adanın o mistik üzüm bağlarıyla, rezene karışımı keskin kokusunu içinize çekince o anda Bozcaada'ya ya aşık oluverirsiniz ya da nefret edersiniz. Bozcaada ya sevilir, ya sevilmez. İkisinin ortası pek olmaz.